Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

“İşkence ve Eziyet” başlıklı TCK m.94/1’e göre; “Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”. Sürekli değişikliğe uğrayan Türk Ceza Kanunu′nun “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlığı altında yer alan cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçları da bu değişikliklerden nasibini almıştır. Bireyin cinsel hürriyetini korumayı hedefleyen bu iki suç tipi, ağır ceza yaptırımları öngörmekte ve uygulamada birçok sorun yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Suçun ispatı, şimdi kaldırılan ruh sağlığının bozulması halinde cezanın arttırılması ve suçların özelliği itibariyle mağdur beyanlarına verilen önem ile vicdan duygusu, bu suç tiplerinin diğerlerinden farklı ele alınmasına yol açmıştır. Gizli tanığın savunmanın yokluğunda uygun görülecek harici bir celsede dinlenmesi ile gizli tanığa sorulması istenen soruların önceden hazırlanıp Mahkemeye sunulması; İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.6/3-d ve Anayasa m.36/1’e aykırı olup, “silahların eşitliği” ilkesinin ve tanığı sorgulama hakkının ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Bu şekilde elde edilen gizli tanık beyanı; hukuka aykırı hale gelecek olup, Anayasa m.38/6, Ceza Muhakemesi Kanunu m.206/2-a ve m.217/2 gereğince hukuka aykırı elde edilen bu delilin dosyadan çıkarılması ve yargılamada esas alınmaması gerektiği tartışmasızdır. Cumhurbaşkanının daha önce iki defa aday olup seçildiği ve Anayasa m.101/2’nin ikinci cümlesinde yer alan “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” hükmü ve bu hükümde yer alan “en fazla iki defa” ibaresi sebebiyle yeniden, yani üçüncü kez seçilemeyeceğine dair bir görüş bulunmaktadır. Esasen Anayasa m.101/2’nin ikinci cümlesinde aday olabilme sayısı ile ilgili sınırlama bulunmayıp, en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilme yönünde kısıtlama getirildiği görülmektedir. Anayasa m.101/2’nin gerekçesinde; “Bu maddeyle, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve görev süresinin 5 yıl olması ile bir kişinin iki defadan fazla Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.” denilerek, Cumhurbaşkanının aday olabilme ve seçilmesi sayıları arasında fark gözetilmediği anlaşılmaktadır.

Bu kartlara sayısal sertifikaları yazma yetkisi Daire Başkanlığındadır. Belgeler ve işlemlerin elektronik ortamda güvenli bir şekilde yapılması için hazırlanan altyapının (Sayısal Sertifika, Kullanıcı Adı ve Şifre) güvenliğinin sorumluluğu derneğe aittir. Derneklerin merkezlerinin bulunduğu il dışındaki şubelerinin kayıtları, şubenin bulunduğu yer valiliğinin onayı ile silinir, dernek merkezinin bulunduğu il valiliğine ve Bakanlığa da bilgi verilir. Bu maddede sayılan defterler ile sandıkça tutulması uygun bulunan öteki defterlerin, dernekler birimi ya da noterlerce onaylanması zorunludur. Denetleme sırasında, görevli memurlar tarafından istenecek her türlü defter, belge ve işlemli yazıların, denetleyen kişilere gösterilmesi ve talep halinde onaylı örneklerinin verilmesi zorunludur. Madde 78-Sandıklar, derneklerin bir yan kuruluşudur; Bunların tüzel kişilikleri yoktur. Sandık yönetim ve denetim kurullarının asıl ve yedek üye sayısı üçten az olamaz\. Anında oyun oynamaya hazır ol ve çevrimiçi kumarhanemizde oyna paribahis\. Sandık yönetim ve denetim kurulları sandık üyeleri arasından seçilir. Madde 65-Mülki idare amiri, dernek lokallerinin, açma ve işletme belgesinde belirtilen şartlara göre işletilip işletilmediğini denetletebilir. Lokallerin denetimi, dernekler birimleri ve kolluk kuvvetlerince birlikte yapılır. Lokal denetiminde önceden bildirimde bulunma ve denetimin mesai saatleri içinde yapılması şartı aranmaz. Madde 61- Dernek lokallerinde alkollü içki kullanılması mülki idare amirinin iznine bağlıdır.

Madde 72-Dernekler; üyelerine kar payı dağıtmamak, gelir, faiz veya başka adlarla üyelerine para aktarmamak şartıyla, üyelerinin yiyecek, giyecek gibi zaruri ihtiyaç maddelerini ve diğer mal ve hizmetlerle kısa vadeli kredi ihtiyaçlarını sandık kurarak karşılayabilirler. Lokal açma ve işletme belgesi düzenlendikten sonra onbeş gün içinde dernekler birimlerince; kolluk amirliği, belediye, alkollü içki kullanılmasına izin verilenler için tekel idaresi, çevre müdürlükleri ile derneğin bağlı bulunduğu vergi dairesine lokalin açıldığı bildirilir. Kolluk kuvvetleri bu bilgilere istinaden izinsiz açılan lokalleri men eder. Madde 52-Kamu yararına çalışan derneklerin, denetimler sonunda bu niteliklerini kaybettiği anlaşılırsa; Maliye Bakanlığının ve varsa ilgili bakanlıkların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla haklarında alınan kamu yararına çalışan derneklerden sayılma kararı iptal edilir. Sonuç, Bakanlıkça ilgili valiliğe bildirilir ve valilik tarafından da ilgili derneğe bilgi verilir. Madde 39-Defterler hariç olmak üzere, dernekler tarafından kullanılan alındı belgeleri, harcama belgeleri ve diğer belgeler özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak 5 yıl süreyle saklanır. Bu form ve eklerinin bir nüshası valiliklerce Bakanlığa gönderilir. Türkiye’de doğrudan uluslararası faaliyette bulunmalarına izin verilen yabancı dernekler ise belirtilen nitelikteki formlarını, her yılın ilk iki ayı içinde, eğer faaliyet bir yıldan az süreli ise faaliyet sonunda, Türkçe olarak Bakanlığa verirler. Madde 22-Yabancı vakıflar, uluslararası alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde, karşılıklı olmak koşulu ile Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle, Bakanlığın izniyle Türkiye’de doğrudan faaliyette bulunabilir, temsilcilik kurabilir, şube açabilir, üst kuruluşlar kurabilir, kurulmuş üst kuruluşlara katılabilir veya kurulmuş vakıflarla işbirliği yapabilirler. Alınan bildirim ve eklerin birer adedi yedi gün içinde Bakanlığa gönderilir.

Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Kişinin, resmî görevliler tarafından vâki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkânlarından eşitlik esasına göre yararlanır. – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer.

Dersin ilk bölümünde son olarak Anayasa Mahkemesi’nin inceleme yetkisinin kapsamı, Mahkemeye yöneltilen eleştiriler ve Mahkeme kararlarının bağlayıcılığı ile Anayasa Mahkemesi – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi arasındaki ilişkiye yer verilmektedir. Teorik kısım tamamlandıktan sonra her hafta, ilgili haftaya hasredilmiş konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin münferit bir kararı veya kararları incelenmektedir. Münferit bir kararın analizi, o karara temel teşkil eden teorik konunun/hak ve hürriyetin ele alınmasını da gerektirmektedir. Böylece akademik takvim tamamlandığında Türk Anayasa Mahkemesi’nin (ve AİHM’in) çeşitli konulardaki tutumu, ilgili hak ve hürriyete yönelik yaklaşımı ve yorumu analiz edilmiş olmaktadır. Miras hukuku; kişinin ölümünden sonra malları üzerinde yapmak istedikleri ölüme bağlı tasarrufları ve ölümleri halinde, gaipliğine karar verilmesinden sonra veya ölüm karinesinin varlığı halinde mirasa konu mallarının (tereke) yasal mirasçılar ve diğer mirasçılar arasında ne şekilde paylaştırılacağını, borçlarının nasıl ve hangi sırayla ödeneceğini inceleyen bir özel hukuk dalıdır. Bu kapsamda; miras hukukunun temel kavramları, ilkeleri, mirasçılar (yasal ve atanmış mirasçılık), ölüme bağlı tasarruflar ve türleri, vasiyeti yerine getirme görevlisi, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisi, miras sözleşmesinden doğan davalar, mirasın geçmesi ve sonuçları ile mirasın paylaşılması konuları kapsamlı olarak işlenmektedir. Derste öncelikle anayasa hukukunun temel kavramları, devlet biçimleri ve hükümet sistemleri, demokrasi modelleri, kuvvetler ayrılığı teorisi, 18. Yüzyılda başlayan anayasacılık hareketlerinin dinamikleri ve sonuçları, hak ve özgürlüklerin ortaya çıkışı, gelişimi ve bunları güvence altına alan mekanizmalar (kısmen anayasa yargısı) açıklanacak ve irdelenecektir. Dersin ilk bölümü genel ve soyut düzeyde anayasa hukukunun genel esasları kavramlarına hasredilmiştir. Daha sonra Türk anayasa hukukuna geçilecek ve bu genel esaslar bağlamında Osmanlı-Türk anayasal gelişmeleri ele alınacaktır.

Özetle, genel düzenlemelerden özel düzenlemelere doğru gidildikçe Tahkim Kurulu’nun verdiği kararlara ilişkin yeni hükümler sevk edilmiştir. Bu konudaki Talimat hükümleri, norm hiyerarşisi bakımından üstünde yer alan düzenlemelerden daha ayrıntılı bir hükümler sevk etmiştir. Maddesinde[118] Tahkim Kurulu’nun görevleri arasında, Merkez Hakem Kurulu kararları hakkında TFF Yönetim Kurulu tarafından verilecek kararları inceleyerek kesin karara bağlamak da sayılmıştır. Bu hüküm, ne 3813 sayılı kanunda ne de Ana Statü’de yer almaktadır. Talimat, Tahkim Kurulu kararlarının kesinliği bakımından 3813 sayılı kanun ve Ana Statü hükümlerini yineleyerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) kararların açıklanması[119], maddi hataların düzeltilmesi[120] ve yargılamanın yenilenmesi[121] hakkındaki hükümlerinin saklı olduğunu hükme bağlamıştır[122]. İl disiplin kurullarının, görev alanlarına giren olay ve fiillerden dolayı verdikleri ihtar, dört veya daha az resmi müsabakadan men ile bir aya kadar (bir ay dahil) hak mahrumiyeti ve kuruluşlar hakkında verdikleri üç müsabaka için saha kapatma veya seyircisiz oynatma veya resmi müsabakadan men cezaları kesin olup, bu cezalara itiraz edilmesi mümkün değildir. Yukarıdaki ceza miktarlarını aşan il disiplin kurulu kararlarına karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde Amatör Futbol Disiplin Kurulu’na itiraz edilebilir. Sürekli hak mahrumiyeti cezaları, itiraz konusu yapılmasa dahi, doğrudan Amatör Futbol Disiplin Kurulu tarafından incelenir. Gelinen noktada, Türk spor idaresinde yeni bir yapılanmayı ve bağımsız idari otorite (BİO) olarak “Türk Spor Kurumu”nun kuruluşunu öngören “Türk Spor Kurumu Kanun Tasarısı”na da değinmek yararlı olacaktır.

– Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir. – Kişiler ve siyasî partiler, kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. – Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Meclisçe üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır. Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir. A) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur.

Yapılan tebliğe rağmen bu yayınları iletmeye devam eden multipleks işletmecilerinin yayın iletim yetkisi, Üst Kurul tarafından iptal edilir ve bu durum Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirilir. (1) Medya hizmet sağlayıcılar, koruyucu sembol sistemi kullanarak, izleyicileri program hizmetlerinin içeriği hakkında sesli veya yazılı olarak bilgilendirir. (2) Şirket devir veya birleşme işlemlerinden önce Üst Kuruldan gerekli bilgi ve belgelerle izin alınması ve devir veya birleşme işleminin gerçekleşmesinden sonra otuz gün içinde Üst Kurula bildirimi zorunludur. (2) Önemli olayları yayınlayacak televizyon yayıncıları, önemli olaylar listesinde yer alan olayların ülke geneline şifresiz ve ücretsiz olarak yayınlanmasını sağlar. (1) Üst Kurul, toplum için büyük önem arz eden ulusal ve uluslararası olayları; ülke geneline şifresiz ve ücretsiz yayın yapan televizyon kanallarından canlı veya banttan yayınlanmasını temin etmek amacıyla, konuyla ilgili diğer kurumların görüşlerini de almak suretiyle bir önemli olaylar listesi hazırlayarak ilân eder. Önemli olaylar listesi Üst Kurulca aynı usulle güncellenebilir.

“5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek” (657 SK m.125/E-k). “Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak” (657 SK m.125/E-e). Devlet memurluğundan çıkarma için öncelikle memurun göreve devam­sızlığının özürsüz olması şartı aranmıştır. Tutukluluk ya da gözaltı­na alınma gibi memurun iradesi dışında gerçekleşen göreve devamsızlıklar, “özür” kavramı içinde değerlendirilmelidir[223]. Kabul edilebilir bir özrü olmaksızın bir yılda toplam 20 gün süre ile görevine gelmeyen memur Devlet memurluğundan çıka­rılabilecektir. “Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir nedene dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek” (657 SK m.125/D-m). Belirli bir rapor ya da rapor grubu değil, memu­run görevi gereği düzenlemesi gereken tüm raporlar esas alınmıştır[209]. Örneğin, doktor raporu, sicil raporu, teftiş raporu vs. Suçun oluşması için gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek yeterlidir. Böyle bir rapor ve belgeyi kullanmak bendin kapsamı dışındadır[210].

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Davaya yeniden bakacak mahkemenin işlemleri” başlıklı 307. Fıkrasına göre; “Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye veya ilk derece mahkemesi, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar”. Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Sanığa verilecek güvence belgesi” başlıklı 246. Maddesinde düzenlenen ve CMK m.248/7 atfıyla şüpheli hakkında da uygulanabilen güvence belgesinin, yalnızca verildiği dosya bakımından mı, yoksa şüpheli veya sanığın soruşturulduğu veya yargılandığı tüm dosyalar bakımından mı tutuklanmayacağı konusunda güvence sağladığı sorusuna cevap aranacaktır. Maddesi ile düzenlenen, eski adı “kara para aklama suçu” olan suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunda, öncül suça ilişkin eksik inceleme yapılması ve öncül suçun incelenen suç bakımından kaynak olma vasfı, Yargıtay kararları, Anayasa Mahkemesi kararları ve gerekçeli karar hakkı çerçevesince ele alınacaktır. Ders kapsamında; öncelikle tüketici kavramı başta olmak üzere Tüketci Hukuku ile ilgili temel kavramlar incelenmektedir. Akabinde taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu sözleşme türleri üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda, özellikle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da ele alınmış olan tüketici satım sözleşmeleri, taksitli ve kampanyalı satışlar, kapıdan ve mesafeli sözleşmeler ve tüketici kredisi sözleşmeleri incelenecektir. Bunun yanı sıra genel işlem şartlarının yer aldığı sözleşmelerde tüketicinin korunması, imalatçının sorumluluğu, turistik gezi sözleşmeleri, devre tatil gibi konular da incelenecektir. Derste, Avrupa Birliği’nin tüketicinin korunması alanında yayınlanmış yönergeleri ve çeşitli Avrupa ülkelerinin mevzuatı mukayeseli olarak değerlendirilecektir. Dersin sonunda muhtelif sözleşme türleri özelinde tüketicinin haklarının ve sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin neler olduğu ve uyuşmazlık çözüm yolları özümsenmiş olacaktır. Ders, ulusal ve uluslararası mahkemeler tarafından uygulanan çağdaş uluslararası ceza hukuku konuları üzerinde yoğunlaşacaktır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *